Bilişsel ve Davranışçı Terapi (BDT) Nedir?

Bilişsel Davranışçı Terapi

Bilişsel Davranışçı Terapinin (BDT) temelini düşüncelerimizin hissettiklerimizi ve davranışlarımızı belirleyeceği fikri oluşturur. Bu nedenle öncelikli olarak olumsuz düşüncelerimizi değiştirip yerine uygun düşünce kalıplarını koymayı hedefler. BDT’de terapist ve danışan birlikte danışanın sorunu ile ilgili ortak bir fikir oluşturarak sorunu birlikte anlamaya çalışır, var olan sorunun danışanın düşünce, duygu ve davranışlarını ve gün içindeki işlevlerini nasıl etkilediğini tespit edip bunun üzerine yoğunlaşırlar. Kısaca hem terapistin hem de danışanın aktif olarak rol oynadığı bir süreç ilerler.

BDT, Bilişsel Terapi ve davranış terapisinin teknik ve kuramlarını bir araya getirmiştir. Fakat BDT duygusal, gelişimsel ve sosyal öğeleri de çalışma alanına katmaktadır. Hem bilişsel hem de davranışsal yaklaşımlar öncelikli olarak klinik psikolojideki deneyim ve yaşantılardan gelmektedirler. Sonuç olarak her iki yaklaşımda da kullanılan birçok teknik deneyseldir.

BDT terapi süreci genellikle üç evreden oluşmaktadır. İlk olarak hastanın görünürdeki sorunu değerlendirilir. Danışanlara ve ailelere yönelik psikoeğitim ile bilgilendirmeler yapılır. Bu bilgilendirmeler danışanları ve aileleri terapinin aktif evrelerine hazırlamak amacıyla verilmektedir. Daha sonrasında var olan semptomlar, semptomlarla ilgili faktörler, bilişsel ve duygusal özellikler belirlenir ve ardından tedavi planı oluşturulur. Klinik değerlendirme ve psikoeğitim çalışmalarından sonra orta evreye geçiş başlar. Orta evrede semptomlara uygun teknik ve müdahaleler kullanılır. Semptomlarda belirli düzeyde bir azalma gözlendiğinde orta evre tamamlanmış olur. Son evre de ise genelleştirme, sürdürüm ve yinelemeyi önleme teknikleri uygulanır. Tedavinin yoğunluğu azaltılarak hastaya daha çok sorumluluk verilir. Ayrıca hastada meydana gelen olumlu değişimleri uzun süre korumak amacıyla gereklilik halinde güçlendirici seanslar uygulanabilir. 

Psikolog Nida Sekizkardeş