DUYGUSAL FARKINDALIK ÜZERİNDE KABUL VE KARARLILIK TERAPİSİ’NİN ETKİSİ
- idenpsikoloji
- 4 Haz 2024
- 2 dakikada okunur
Bireyin psikolojik iyi oluş halini sağlamak ya da psikolojik zorlantılarına çözüm bulması için duyguları kullanmak oldukça önemlidir. Duygu, bir nesne, olay ya da başka bir insanın, kişinin iç dünyasında uyandırdığı etki ve kişinin bu etki karşısında gösterdiği düzenli ve kısa süreli uyumsal tepkiler olarak tanımlanır. Kişinin kendi ve diğerlerinin duygularını tanıma ve anlamlandırma yeteneği ise duygusal farkındalık olarak tanımlanmaktadır. İnsanın iç dünyasının, ihtiyaç ve duygularının farkında olması için duygusal farkındalığa sahip olması önemlidir. Araştırmacılar yüksek duygusal farkındalığa sahip kişilerin, düşük duygusal farkındalığı olan kişilere göre daha fazla pozitif duygu deneyimlediklerini, öz saygılarının daha yüksek olduğunu, sosyalliklerinin, yaşam doyumlarının ve stres toleranslarının daha fazla olduğunu söylemektedirler.
Duygular sözel ya da sözel olmayan ifadelerle ortaya konabilir. Kişinin duygularını fark etmesi ve dilediği bir biçimde ifade edebilmesi önemli olandır. Duyguların bastırılmasının insan üzerinde psikolojik ve fiziksel olarak olumsuz etkileri olduğu düşünülmektedir. Duyguların ifade edilmemesi insanların psikolojik iyi oluş hallerini olumsuz etkilemekte; acı çekme, yorgunluk, ülser gibi psikosomatik tepkilere yol açabilmektedir. Ayrıca çoğu psikolojik bozukluk duygusal belirtiler göstermektedir. Yeme bozuklukları, depresyon, aleksitimi ve travma sonrası stres bozukluğunun duygusal farkındalığın düşük olmasıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bazı araştırmalar düşük benlik saygısını ve bağımlı kişilik örüntüsünü duyguların ifade edilmemesi ile ilişkili bulmuştur. Kişilerin duygularını anlaması ve kontrolünü elinde tutması için duyguları ile alakalı konuşabiliyor olması önemlidir. İnsanlar genel olarak duygularını tanımlamak ve anlamak için çaba göstermezler. Yoğun olarak olumsuz duygu deneyimleyen kişilerin aktif olarak başa çıkmak için duygu düzenlemeye daha yatkın oldukları düşünülmektedir. Yani bireylerin amaçları, motivasyonları, ilgileri duygu fark etmede ve ayrıştırmada belirleyicidir.
İnsanlar genel olarak acı verici duyguların varlığından kaçma eğilimindedirler. İnsan yaşamını tehdit edebilecek gerçek bir tehdit durumdan kaçınarak başa çıkmada başarı elde edebilir. Fakat duygular, düşünceler ya da psikolojik zorlantıların varlığında kaçınma işe yaramamaktadır.
Kabul kararlılık terapisi, kabul sürecine vurgu yaparak yaşantısal kaçınmayı ortadan kaldırmak için psikolojik esnekliği güçlendirmeyi amaçlar. Kabul kararlılık terapisinde bireyin acı verici duygularına, hatıralarına, deneyimlerine zihinlerinde yer vermesi ve istedikleri gibi hareket etmelerine izin vermesini sağlamak amaçlanmaktadır. Kabulün gerçekleşmesinde önemli olan insanın olumsuz duygu, anı, düşünce ya da duyumların yargılamadan gelip gitmelerine alan açmaktır. Kabul sürecinde bize acı veren duygularla, hatıralarla kavga etmek, kaçmak, direnmek yerine onlara karşı açık olup yalnızca orada bulunmalarına izin veririz. Onların bulunmalarına izin vermek, onları sevmek veya istemek anlamına gelmez yalnızca onlara bir yer ayırmak demektir.
Duygusal farkındalık duyguların kabul sürecini kolaylaştıran bir kavramdır. Kabul sonrasında kişi olumlu ve olumsuz duyguların farkında varıp anlamlandırabilir. Bu yolla kişi tüm duygularını benimser ve yararlı olmadığını düşündüğü durumlarda duygularını kenara koyabilir. Duyguları kenara koymak onları bastırmak ya da görmezden gelmek anlamına gelmemektedir. Duyguların kabulü insanın olumsuz duyguları hayatın merkezine koymadan ya da onları kendinden uzağa itmeye çalışmadan varlığına izin verdiği bir süreçtir.
Birçok insan hayatı boyunca olumsuz duygulardan kurtulmak için zamanını enerjisini ve parasını yatırdığı yöntemler denemiştir. Fakat çoğu zaman tüm çabalarına rağmen kaçındıkları olumsuz duyguların etkileri onlarladır. Bu yöntemler olumsuz duygu ve düşünceleri bir süre uzaklaştırmada başarılı olabilir fakat genel olarak tekrarlarlar. Hatta bu duygu ve düşüncelerden kurtulmak için bastırıldıklarında ilk zamankinden daha ağır ve zorlayıcı etkilerle geri dönerler.
Kabul ve kararlılık terapisi ile insana olumsuz duygu ve düşüncelerle başa çıkmasını sağlayacak kendilik becerileri kazandırılabilir. Hayatın bize getirdiği acının kabulü ile yaşamı anlamlı ve zengin kılmaya çalışmak kabul ve kararlılık terapisinin bize sunduğu bir bakış açısıdır. Bu nedenle duygusal farkındalık kazanmada ve duyguları ifade edebilmeyi öğrenmek konusunda kabul ve kararlılık terapisi oldukça faydalı olabilir.
Psikolog Nida Sekizkardeş
Comentarios