top of page

ERKEN EVLİLİKLER, KAYIP ÇOCUKLUK

  • idenpsikoloji
  • 25 Mar 2024
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 4 Haz 2024



 

Kayıp denilince bir çoğumuzun aklına ölüm kavramı geliyor. Fakat kayıp kelimesi anlam olarak bundan çok daha fazlasını ifade ediyor. Değerli bir şeyin yitip gitmesi, yitirilmiş ve özlenen her şey, kayıp…Sizce değerli bir şeyini kaybetmiş bir insan nasıl yaşar? Bu kayıpla nasıl baş eder? Yitirdiğiniz ve özlediğiniz bir şey var mı? Bu sorulara vereceğiniz cevaplar eminim birbirinden farklı olacaktır. Herkesin kayıp olarak anlamlandırdığı şey farklıdır. Ve bu kayıpların yaşantımıza etkisi de yaşadığımız kayba göre değişir. Yaşadığımız kayıp sevdiğimiz bir insanın bedenen bu dünyadan ayrılması ise kayıp sonrası bunun yas sürecini yaşarız. Peki kaybolan kendi çocukluğumuz olsaydı bununla nasıl baş ederdik? Bu sorunun cevabını düşünmek bile bizim için çok zorken maalesef her yıl binlerce çocuk erken evlilik ile çocukluklarını kaybediyor. Çocuk evlilikleri, çocuk hakları ve insan hakları ihlali olmasına rağmen 21. Yüzyılda hala gündemimizde olan bir konu.


Nedir bu çocuk evlilikleri? Çocukları nasıl etkiler? Çocuk evliliklerinde oransal olarak daha çok kız çocuklarında görülmesi sebebiyle çocuk gelin kavramını sık sık duymuşsunuzdur. Aslında çocuk ve gelin kelimelerinin aynı cümle içinde kullanılması çok acı çünkü çocuk gelin yoktur istismar edilmiş çocukluk vardır. Evet, bir çocuğun tüm çocukluk haklarının elinden alınması bir istismardır. Peki nasıl? Çocuk evlilikleri sonucunda çocuğun, bedensel, ruhsal, duygusal bütünlüğü ve temel hakları olan, eğitim, sağlık, yaşam hakları elinden alınır. Erken evlilikler, çocukların çocukluklarını ellerinden alarak yerine derin fiziksel ve psikolojik hasarlar bırakır. Kaybedilen çocukluğun yanı sıra evlilik ile çocuklara taşıyabileceğinden fazla sorumluluk yüklenir. Diğer taraftan erken evlilikler, erken gebelik sorununu da beraberinde getirir. Sizce henüz kendi gelişimini tamamlayamamış biri çocuk yetiştirebilir mi? Evet, imkansız. Bu durumda çocuk, hem kendi çocukluğunu yaşayamıyor hem de dünyaya getirdiği çocuğa yeterli olamıyor. Üstelik henüz fiziksel ve psikolojik gelişimini tamamlayamamış çocukta bu gebelikler fiziksel ve ruhsal hasarlar bırakıyor. Maalesef durum erken evliliklerin getirdiği ağır sorumluluklarla sınırlı değil. Bir de üstüne çocuktan götürdükleri var… Peki bunlar neler?


Bir yetişkin hayatına hapsolmuş olmaları onların çocuk olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Her çocuk gibi bazı ihtiyaçları var. Diğer çocuklar gibi oyun oynamak, okula gitmek, çocukluklarını yaşamak istiyorlar. Kısaca çocukların, çocuk olmaya ihtiyacı var. Maalesef erken evlilik ile çocuk olma haklarını kaybediyorlar. Kaybettikleri yalnızca çocukluk dönemleri değil. Eğitim haklarının ellerinden alınması ile yetişkinlik dönemlerinde meslek edinemiyorlar. Bu nedenle kadınlar eğitimsizliğe, yoksulluğa ve eşlerine bağımlı yaşamaya mahkum oluyorlar. Peki tüm bu kaybettiklerinin yerini ne dolduruyor? Çocuk gelinlerin tüm boşluklarını henüz kaldıramayacakları ev içi roller üstlenmeleri ve eğitim, gelişim, sosyal haklarının ellerinden alınmasının travmatik etkileri dolduruyor. Sizce bu travmatik etkiler yetişkinlik yaşantılarına nasıl yansır?


Temel olarak tüm yaşadıklarını istismar olarak adlandırabiliriz. Bu istismarın sonucunda, kişi çocukluk dönemini yaşayamadığından hep çocuk kalır. Kendi işlerini tek başına halledemez, sorumluluk alamaz, eşine bağlı yaşar. Çünkü başka türlüsünü bilmiyordur. Kişi hayallerini, eğitim hakkını, oyun hakkını ve tümüyle çocukluğunu kaybetmiştir. Hep çocuk kalarak sanki kaybettiği çocukluğunun yasını tutar. Tüm bunlara ek olarak erken yaş evliliklerinde; depresyona girme, intihar teşebbüsü, sosyal hayattan çekilme gibi ciddi sağlık sorunları da görülebilmektedir. Hiçbir çocuk haklarından yoksun, ciddi yüklerle dolu bu hayatı hak etmez. Bu yüzden dilerim hep birlikte erken evliliklerin önünde dururuz.

 

Psikolog Nida Sekizkardeş

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


İletişim:

İden Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim

C.png

Cevizlik Mahallesi, Münir Özkul Sokak, No:2, Daire:9 Bakırköy/İstanbul

İletişim Numarası: 0530 818 24 74

Gmail: idenpsikoloji@gmail.com

  • Instagram
  • Black LinkedIn Icon
bottom of page