Varoluşçu Terapi Nedir?
- idenpsikoloji
- 4 Haz 2024
- 2 dakikada okunur

Varoluş terapisi, varoluş felsefesini temel alan bir terapi yaklaşımıdır. Temel olarak insan ve insanın varoluşunu konu alır. Varoluşçu yaklaşım, her bireye özel olarak bakmaktadır. Bu sebeple terapi sürecinde insan davranışlarını araştırır ve farklı yöntemler kullanır. Bu yolla farklılaşmayı destekler.
Kişinin kendi özünü seçmesi ve buna bağlı gelen özgürlük ve sorumluluk; ölüm, yalnızlık gibi varoluşsal problemler varoluşçu terapiyi etkilemiş, kişinin sorunları bu bileşenlerle ele alınmaya başlanmıştır. İnsan, ölümlü olduğunu bilen tek canlıdır ve ölüm, var olmamanın en somut kanıtıdır. Şüphesiz ölüm kaçınılmazdır, bu gerçek insanın yaşamını gözden geçirmesi ve biteceğini bildiği hayatında anlamlı bir hayat yaşayıp yaşayamadığını sorgulamasına, hiçlik ve yokluk duygusu hissetmesine ve buna yönelik kaygı geliştirmesine yol açmaktadır.
Günümüzde var olan kötü koşullar içerisinde insanlar bir mücadele vermektedirler. Ancak ortaya çıkan fizyolojik ve psikolojik sorunlar bu mücadelenin nitelikli olmadığını ortaya koymaktadır. Bu noktada insana insanca dokunuşlarla, varoluşsal konular ile varoluşçu terapi onları destekler. Danışanın yaşam geçmişini araştırır ama bu yaşam geçmişini ve içindeki patolojik kendine özgülükleri herhangi bir psikoterapi ekolünün öğreti ve teknikleri ile açıklamaz. Bunun yerine bu yaşam geçmişini ve danışanın dünyada varoluşunun yapısına getirilen farklılaşmalarını anlamlandırmaya çalışır.
İnsan, dünya ile bir bütün olarak var olmaktadır yani özne ve nesne bütündür. Bu nedenle, insanın davranışlarını açıklamaktan ziyade, içinde bulunduğu anda, yaşananları anlamak, varoluşçu terapinin temel yapı taşı olmuştur. Geçmiş, şimdi ve gelecek birbirinden ayrı değerlendirilemez. Fakat yaşadığımız an, “şimdiki” zamandır. Şimdiki zamanda yaşadıklarımız bize hem kendimizin farkındalığını hem de duygularımızın farkındalığını oluşturur. Bu doğrultuda farkındalık, varoluş kaygısı, saydamlık ve bağdaşım içinde olmak, içgörü, otantik yaşam kavramları varoluşçu psikolojinin uzantılarıdır. Varoluşçu terapi birincil olarak duyguların yaşandığı insan ilişkisidir. Temel amaçlardan birisi danışana sorumluluk aldırmaktır. Danışman da danışanla birlikte kendi varoluşunu ortaya koyar. Varoluşçu Terapi tekniklere ve kişilik değerlendirmelerine karşı olan bir bakış açısına sahiptir. İnsan olmanın anlamını sorgulayan bir anlayıştadır.
Varoluşçu yaklaşım, her bireye özel olarak bakmaktadır. Bu sebeple terapi sürecinde insan davranışlarını araştırır ve farklı yöntemler kullanır. Bu yolla farklılaşmayı destekler.
Psikolog Nida Sekizkardeş
Comments